Mezarlıkta 3 kadını öldürdü… Açıklaması pes dedirtti

» Gündem » Mezarlıkta 3 kadını öldürdü… Açıklaması pes dedirtti

Gelini ile birlikte gelinin annesi ve kız kardeşini mezarlıkta silahla öldüren 47 yaşındaki Şemsettin Erkuvan’ın yargılanmasına başlandı.

Adana’da bir kız çocuk annesi 21 yaşındaki Güldane Gerçek, eşi Muzaffer Erkuvan’ı iddiaya göre şiddetli geçimsizlik nedeniyle terk edip, Kadın Sığınma Evi’ne yerleşti.  Erkuvan, kendisiyle eşini barıştırması için kayınvalidesi Şenay Gerçek’in (45) Sarıçam ilçesi Menekşe Mahallesi’ndeki evine gitti. Kayınvalidesinin barıştırma teklifini reddetmesi üzerine Muzaffer Erkuvan dışarı çıkıp, kendini ağaca asarak intihar etti. Olay sonrası Erkuvan ailesi, oğullarının ölümünden Güldane ile annesi Şenay ve kız kardeşi Gaye Gerçek’i (25) sorumlu tuttu.

Şenay, Güldane ve Gaye Gerçek, 21 Ekim 2024 tarihinde Muzaffer Erkuvan’ın Sarıçam ilçesi Buruk Mezarlığı’ndaki kabrini ziyarete gitti. İddiaya göre, oğlunun intiharı nedeniyle husumet duyduğu anne ve 2 kızını takip eden Şemsettin Erkuvan, mezarlıkta musalla taşına yakın bir noktadaki banklarda oturan anne ve 2 kızına tabancayla öldürdü.
Şemsettin Erkuvan, Sarıçam İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından tabancayla oyukta yakalandı.

 

SORUMLU TUTTU
Tutuklanan 3 kadının katil zanlısı Şemsettin Erkuvan hakkında ‘kasten öldürme ve ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava görülmeye başladı. Duruşmaya tutuklu sanık Şemsettin Erkuvan bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. Müşteki N.G., G.G. ile taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada sanık Erkuvan, oğlunun ölümünden gelini ve ailesinin sorumlu olduğunu iddia etti. Erkuvan, “Oğlum Muzaffer bu olaydan 2 ay önce öldü. Oğlum ve gelinimin evlilik süreci boyunca Güldane’nin ablası Gaye ve annesi Şenay bazen haftanın her günü bazen de haftanın birkaç günü oğlumun evinde kalırdı. Şenay ve Gaye uyuşturucu madde kullanıyordu. Oğlumu da uyuşturucuyu alıştırdılar. Oğlumun ölümüne intihar dediler ama onu gelinim Güldane, ablası Gaye ve annesi Şenay öldürdü” dedi.

Erkuvan savunmasına şöyle devam etti:
“Gelinim ve oğlumun küçük çocukları var. Bir gün gelinimin küçük kardeşi elinde çocukla kapımıza gelip, ‘ablam artık boşanmak istiyor’ diyerek, çocuğu bize bırakıp gitti. Oğlum gelinimi çok seviyordu. Kendisinden boşanmak istemedi. Bir süre böyle devam etti. Bir gün sabah namazına kalktığımda penceremize biri taş atıyordu. Pencereden baktığımda bu kişinin E.D. olduğunu gördüm. Ben oğluma bir araç almıştım. Bu kişi ve oğlum birlikte iş yapıyordu. E.D. bana ‘amca, Muzaffer’i çağırır mısın? Bir yerde hurda işi var. Oraya gideceğiz’ dedi. Ben oğluma söyledikten sonra namaz kılıp, işe gittim. Oğlum da işe gidip geldikten sonra kayınvalidesi onu arayıp, konuşmak için yanına çağırmış. Oğlumu alıp araçla Balcalı’nın arka tarafındaki ormanlık alana götürmüş. Bir insan konuşmak için neden buraya gider? Bu insanlar oğlum gelinimi sevdiği için bu yönünü kullanıp, oğlumu dolandırmışlar. ‘Güldane’yi senden ayırırız’ diye tehdit edip, oğlumu borçlandırmışlar. Burada da yine oğlumdan para istemiş. Aralarında konuşurken kayınvalidesi oğlumu cep telefonu ile videoya almış. Sonradan izlediğim videoda oğlum kayınvalidesine, ‘ah anne, beni nereden buldun. Ben ne yaptım da Güldane beni terk etti’ diyor.”

 Erkuvan, mahkemede cinayet anını şöyle anlattı:
“Oğlum öldükten sonra da bunlardan kurtulamadık. Ben ve damadım bir taziyedeyken, yanımıza gelip, ‘oğlunu öldürdük, seni de öldürürüz. Oğlunun 600 bin TL borcunu sen ödeyeceksin’ diyerek beni tehdit ettiler. Bu nedenle oğlum Muzaffer’e ait olan silahı yanımda taşırdım. Olay günü ben oğlumun mezarını ziyarete gitmiştim. Gelinim Güldane, annesi Şenay ve ablası Gaye de tesadüfen buradaydı. Ben onları görünce sinirlenip, silahımı çıkararak oğlumu kimin öldürdüğünü sormak istedim. Amacım sadece oğlumu kimin öldürdüğünü öğrenmekti. Bu sırada gelinim Güldane’ye ‘niye böyle yaptın? Her şey senin yüzünden oldu’ dedim. O da bana hitaben ‘oğlun öldü, şimdi sıra sende’ dedi. Ben de sinirlenip, hepsine ateş ettim. Benim öldürme gibi bir amacım yoktu. Eğer öyle olsaydı önceden yapardım. Keşke elim kırılsaydı da yapmasaydım. Bir anlık sinirle yaptım. Pişmanım.”

3 KEZ MÜEBBET
Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında sanığın 3 kadını ‘kasten öldürme’ suçundan 3 kez müebbet, ruhsatsız silah bulundurmaktan da 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, karar için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.